Adıyaman'da Grand İsias Oteli Davasında Mağdur Ailelerin Yürek Yakan İsyanı
Adıyaman'da Grand İsias Oteli davasında mağdur ailelerin yürek yakan isyanını ve gelişmeleri öğrenin. Hak arayışları ve detaylar burada.

Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve birçok cana mal olan Grand İsias Oteli davasının duruşmasında mağdur ailelerin içler acısı durumu ve yaşadıkları acı olaylar gözler önüne serildi.
Depremde kızı Lavin ve eşini kaybeden Caner Kalaycı, mahkeme salonunda gözyaşlarına hakim olamadı. Sanıklardan her biriyle ilgili şikayetlerini dile getiren Kalaycı, adalet arayışını asla bırakmayacaklarını şu sözlerle vurguladı:
- “Lavin ve eşimi o yıkıcı binada kaybettim. Haksızlık karşısında susmak, dilsiz şeytandır. Bu suçluları mutlaka adalete teslim edeceğiz. Maddi değil, manevi anlamda büyük bir yıkım yaşadık. Bu mücadeleyi her platformda sürdüreceğiz.”
Kalaycı, mahkemede bazı sanıkların susma haklarını kullanmasına da sert tepki gösterdi:
- “Evet, biz suçluyuz ama nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz diyorlar. Bunu anlayabiliyoruz. Tarih dersleri veren ve hatasını unutan imza atanlar var. Biz iki buçuk yıldır bu davanın takipçisiyiz. Dün 23 Nisan’da kızımı izledim ve ardından 14 saatlik bir yolculukla buraya geldim. Talebimiz nettir: Olası kastla yargılansınlar.”
Yaralı kurtulan öğretmen Esra Özberkman, gözyaşları içinde yaşadıklarını anlattı ve kendisinin de depremde kızını ve öğrencilerini kaybettiğini belirtti:
- “Katil binadan kurtuldum, yaralı çıktım. Ama kızım ve arkadaşlarım artık aramızda değil. Öğretmenim, haddimi bilerek konuşuyorum. Bilmediğim evraklara imza atmam. Herkes susabilir ama unutmasın ki, bir gün adalet herkese lazım olur. Buraya tiyatro izlemeye gelmedik. Gerçek suçluların adalete teslim edilmesini istiyoruz.”
Depremde hayatını kaybeden Enver Karakaya, kızının babası olarak mahkemede söz aldı ve otel yönetimini ve imza sürecini eleştirdi:
- “Dört kişilik bir ekip ölüm belgelerini imzaladı. Hayali bir birim ve teknik ekip varmış gibi gösteriliyor. Her şey makine gibi, biri imzalıyor. Belediye başkan yardımcısı ise susuyor. Susunca suç bizde kalıyor. Ama biz susmayacağız ve adaleti sağlayacağız.”
Otelin enkazında günlerce çalışan ve kızını kaybeden Mehmet Çetiner, yaşananlara isyan ederek şunları söyledi:
- “Eğer bazı binalar ayakta kaldıysa ve İsias Oteli yıkıldıysa, bunun suçlusu mutlaka vardır. Belki o imzalar atılmasaydı, kızım hâlâ hayatta olacaktı. Keşke o otel hiç inşa edilmeseydi. Bu davanın takipçisiyim ve adalet istiyorum.”
Hayatını kaybeden Mert Zniyazi Topukçuoğlu’nun babası, Mehmet Topukçuoğlu da mahkemede söz aldı ve yaşadıkları travmaları ve sorumluları sert sözlerle eleştirdi:
- “Kamu görevlilerinden şikayetçiyim. Hiçbir anne baba böyle acı bir kayıp yaşamak istemez. İlk günden beri dik durduk ve bu haklı davayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Bazıları suçları görmezden geliyor, susuyor. Bu da suçun göstergesidir. Bina yapımında ciddi usulsüzlükler olmuş. En ağır cezaları almalarını istiyoruz.”
Tepkiniz Nedir?






