Meclis Komitesinde Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın Sahte Diploma Soruşturması ve Dokunulmazlık Tartışmaları
Meclis Komitesinde Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın sahte diploma soruşturması ve dokunulmazlık tartışmalarıyla ilgili detaylar burada. Güncel gelişmeleri kaçırmayın.

Giriş ve Önceki Gelişmeler
Önceden değerlendirmiştik; UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın sahte diploma soruşturması kapsamında dokunulmazlığının kaldırılması talebine Meclis komitesinde ret kararı çıkması olayına dikkat çekmiştik. Bu süreçte, UBP Milletvekili Hasan Taçoy’un bir televizyon programında yaptığı "ret kararı çıkacak" yönündeki açıklaması da gündemde yer aldı. Bu açıklamadan önce, gizlilik kararı olmasına rağmen, komitenin çalışmalarını tamamlamadan Taçoy, kararın ret olacağını net biçimde ifade etmişti. Çünkü, söz konusu karar, komitedeki üç UBP milletvekili değil, doğrudan UBP’nin üst kurullarınca alınmıştı.
Parti İçi İletişim ve Karar Süreçleri
Yine, UBP milletvekillerinden biri, "UBP grup kararı doğrultusunda Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ret kararı verildi" şeklinde sözler sarf etmişti. Bu, parti içi meselelerin, ülkenin tümünü ilgilendiren konulara ne kadar karıştığının göstergesidir. UBP’nin kendi iç meseleleri, ülke gündemini sarmış durumda ve parti yetkilileri, çeşitli hesaplar ve kaygılar içinde hareket ediyor. Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığı meselesinde de, parti içi kararlar ve hesaplar devreye girdi. Komitedeki üç UBP milletvekili, parti kararıyla Yeşilırmak’ın dokunulmazlığını engelledi. Böylece yargının önünü tıkamış oldular.
Yargı ve Adaletin Rolü
Polis ve Başsavcılık, suç unsuru gördüğü dosyayı Meclise göndermiş olsa da, UBP bu süreci engellemeye devam ediyor. Bu durum, Yeşilırmak’ın kendini savunma hakkını da kısıtlıyor. Hem geçmişte, eski başkanlar Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığını kaldırdıktan sonra parti içinden gelen eleştiriler, onları korkutmuştu. Aynı zamanda, bir milletvekilini ve ona destek olabilecek birkaç kişiyi küstürmek istemiyorlar. Çünkü, mecliste nisap konusu ne kadar hassas ise, bu tür girişimler, partinin iç dengelerini ve istikrarını ciddi şekilde zedeleyebilir.
Adalet ve Sahte Diplomalar Meselesi
Burada en önemli konu, adaletin tecellisi ve ülkemizdeki ciddi bir “sahte diploma meselesi” veya “sahte diploma skandalı”. Bir milletvekili hakkında, sahte diploma almakla suçlama var. Hükümetin büyük ortağı UBP ve ilgili milletvekili bu olaylarla ilişkili görülüyor. Ancak, en doğru yol, yargıya güvenmek ve mahkemelerin kararını beklemek. Kendi kendine yargılamaya veya suçlu-suçsuz kararları vermeye kalkışmak, adalete zarar verir. Ayrıca, Yeşilırmak, suçlamaları kabul etmiyor ve “Almadım” diyor. Vekil, üniversiteden aldığı diploma ve denkliği savunuyor; suçlamaların ise, “dokunulmazlığı kaldırmaya yeterli olmadığını” belirtiyor.
Dokunulmazlık ve Yasal Haklar
Mecliste milletvekili olan bir kişinin, bu tür suçlamalara karşı kendini savunma hakkı vardır. Ayrıca, “Her itham edilen milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılacaksa, dokunulmazlığın ne anlamı kalır?” şeklindeki ifade, çok açıktır. Bu bağlamda, sahte diploma veren kurumlar ve alan kişiler de suçludur; çünkü, suçun hem veren hem de alan tarafı sorumludur. Bu durumda, “Ne yapalım vermeselerdi?” gibi bir yaklaşım kabul edilemez. Çünkü, suçlu olan hem diploma veren kurum hem de alan kişidir. Ayrıca, “Hakkında polis ve başsavcılığın dosya hazırladığı her milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırsa, dokunulmazlığın ne anlamı kalır?” sorusu da pek çok kişide yankı buluyor. Bu noktada, dokunulmazlığın amacı, kişilerin konuşma ve düşünce özgürlüğünü korumak ve yasal koruma sağlamaktır; kürsü dokunulmazlığı ise, yasaları ihlal etme hakkı tanımıyor.
Çelişkiler ve Partili Yaklaşımlar
Yapılan açıklamalarda, “Neden dokunulmazlık kaldırılmasına tepki gösteriyorsunuz?” şeklinde sorgulamalar da var. Çünkü, korku ve siyasi hesaplar nedeniyle, bazı milletvekilleri ve parti yetkilileri, bu durumu farklı mecralara çekiyor. Ayrıca, geçmişteki yolsuzluk ve sahte diploma vakalarıyla ilgili çeşitli iddialar da gündeme geliyor. Mesela, bir kadın akademisyenin de diploma sahte çıktıktan sonra, onun Halkın Partisi’ne yakın olduğu öne sürülmüş ve YÖDAK’a bile atanmıştı. Ancak, bu olayla Yeşilırmak’ın durumu arasında önemli farklar bulunuyor. O kişinin şu an akademisyenlik yapmadığı ve hakkında polis soruşturması devam ettiği biliniyor. Üstelik, o milletvekili değil, dolayısıyla dokunulmazlık durumu söz konusu değil.
Siyasi Tartışmalar ve Geçmişten Dersler
İktidar partileri, kendilerine yöneltilen suçlamalarda, “Falan tarihte şu parti şunu yapmıştı, bunu yapmıştı” gibi karşılıklar veriyor. Bu tarz söylemler, aslında, suçlamaları ve eleştirileri geçiştirme ve dikkatleri başka yönlere çekme çabasıdır. Ama temel mesele, kanıtların ve yasal süreçlerin işlemesi gerektiğidir. Eğer polis ve savcılık, suç unsuru tespit ederse, gereği yapılmalı ve ilgili kişiler yargılanmalıdır. Yeşilırmak da, “Almadım” diyerek, suçlamaları reddediyor ve suçlayanları kurumları suçluyor. Bu noktada, devletin ve yargının görevi, adil ve bağımsız kararlar vermektir. Ayrıca, bu olaylar, adaletin yerini bulması adına önemli bir sınavdır ve herkesin, özellikle de siyasilerin, bu konuda sorumluluk alması gerekir.
Sonuç ve Değerlendirme
Meclis komitesinin ve siyasi partilerin, gerçek adalet ve hukuki süreçler açısından, sorumluluklarını yerine getirmesi büyük önem taşımaktadır. Herkesin, hatalarını kabul edip, yasalara uygun hareket etmesi, ülkenin önünü açacaktır. Özellikle, sahte diploma ve yolsuzluk gibi ciddi meselelerde, siyasi kaygıların ve hesapların ön plana çıkması, adaleti gölgelememeli. Sonuç olarak, adil yargı ve hukuki süreçlerin işlemesi, bu memleketin en temel ihtiyaçlarındandır ve herkesin, büyük ya da küçük fark etmeksizin, bu konuda üzerine düşeni yapması gerekmektedir.
Tepkiniz Nedir?






