Akansoy'un Meclis Konuşmasında Egemenlik ve Toplumsal Kimlik Vurgusu

Akansoy'un Meclis konuşmasında egemenlik ve toplumsal kimlik vurgusu, ulusal birlik ve bağımsızlık temalarını öne çıkarıyor. Detaylar için tıklayın.

Mayıs 6, 2025 - 17:06
 0  0
Akansoy'un Meclis Konuşmasında Egemenlik ve Toplumsal Kimlik Vurgusu

Egemenlik, Demokrasi ve Halk İradesi Üzerine Sert Açıklamalar

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ülkenin temel değerleri olan egemenlik, demokrasi, halk iradesi ve toplumsal kimlik konularında önemli ve dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Akansoy, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün "Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur" sözünü hatırlatarak, Kıbrıslı Türklerin kendi kaderini tayin etme hakkını bir kez daha vurguladı.

Yeni Meclis Başkanı’nın arkasına yeniden yerleştirilen bu tarihi ifadenin önemine dikkat çeken Akansoy, şunları söyledi: "Bu söz, Kıbrıslı Türklerin aslında bir halk olduğunu, kendi özne olduklarını ve kendi kararlarını almak zorunda olduklarını gösterir. 1919 Sivas Kongresi kararlarında da açıkça belirtildiği gibi, hiçbir devletin mandası veya himayesi kabul edilemez. Bu prensipler, bizim ulusal ve tarihsel kimliğimizin temel taşlarıdır." Akansoy, Atatürk’ün bu vurgusunun tarihsel ve ulusal düzeyde vazgeçilmez bir ilk olduğunu belirterek, "Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türkler, mandayı ve himayeyi kesinlikle kabul etmez ve etmeyeceklerdir" şeklinde sözlerini tamamladı.

Yüksek Maliyetli Bina İnşaatlarının Anlamı ve Toplumun Sorgulaması

Akansoy, yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binalarına yaklaşık 5.5 milyar TL tutarında büyük bir bütçe harcandığını belirterek, bu yatırımın toplumun gerçek ihtiyaçlarına yönlendirilmesi gerektiğine işaret etti. "Bu kadar büyük bir rakamın ne anlama geldiğini, toplumun bu konuda nasıl bir değerlendirme yapması gerektiğini sorgulamamız gerekiyor" diyen Akansoy, sözlerine şöyle devam etti: "Bu projeler, halkın egemenliği ve demokrasisiyle doğrudan ilgilidir. Ancak, bu yapılar ne kadar büyük ve gösterişli olursa olsun, esas olan halkın yaşam kalitesidir."

Siyasetin, halkla birlikte şekillenmesi ve halkın sesinin duyulması gerektiğine vurgu yapan Akansoy, "Biz her zaman karar süreçlerinin içinde olacağız. Sokakta, Meclis’te veya dünyanın herhangi bir köşesinde halkımızın sesi olmayı sürdüreceğiz. Ancak, bu bina ve bu yapı bizim tercihlerimiz değil. Çünkü biz halkımızın temsilcileriyiz ve onların iradesine saygı duyuyoruz" dedi.

Uzmanlar Dışlandı, Süreç Ankara Merkezli Yönlendirildi

Akansoy, inşa sürecinde Kıbrıslı Türk mimar, mühendis ve teknik uzmanların dışlandığını ve projenin büyük ölçüde Ankara merkezli yönetildiğini iddia etti. "Biz konuştuk, endişelerimizi dile getirdik, fakat dikkate alınmadı. Eleştirilerimiz kulak ardı edildi ve süreç Ankara’dan gelen firmalara teslim edildi" şeklinde konuştu.

Bu durumun toplumda yabancılık ve kendini dışlanmış hissetme duygusunu artırdığını kaydeden Akansoy, "Gençlerin eğitim için konteynerlerde ders yaptığı, hastaların ilaç bulamadığı ve vatandaşların bu yapıya bakış açısının olumsuz olduğu gerçeği ortadadır". Akansoy, halkın bu yapıya ilişkin düşüncelerinin ne olduğunu sordu ve halkın yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.

Toplumsal Kimlik ve Kültürel Benzeştirme Tartışmaları

Akansoy, konuşmasında Kıbrıslı Türklerin kültürel kimliğinin korunmasının temel bir öncelik olduğunu vurguladı. "Eğer bir halkın kimliğini ve kültürel varlığını yok etmek isterseniz, ya onu haritadan silersiniz ya da başka kültürlerle benzeştirirsiniz". Ayrıca, "Hepimiz aynıyız, hepimiz biriz" söylemlerinin, aslında benzeştirme ve kimliği yok sayma anlamına geldiğine dikkat çekti.

Kıbrıslı Türklerin dil, din ve gelenekleriyle var olduğunu belirten Akansoy, "Türkiye ile kardeşlik duygusu doğal ve güzeldir. Ancak, aynı kültürel yapıya sahip olmak zorunda değiliz. Toplumsal değerlerimize yönelik bu yaklaşım, halkımızın varoluşunu tehdit eder hale gelmiştir".

Türkiye’deki Sosyal ve Siyasal Sorunlara Dikkat Çekiş

Akansoy, Ankara merkezli kültürel ve siyasal hegemonyanın fark edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye’deki demokrasi ve hukukun ihlal edildiğine dikkat çekti. "Can Atalay nerede? Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın durumu nedir? Bunları bilmiyor muyuz?" diyerek, Türkiye’deki siyasi davalara ve insan hakları ihlallerine gönderme yaptı.

Disiplin Tüzüğü ve Halkın Haklarına Saygı

Son olarak, tartışmalı Disiplin Tüzüğü’ne değinen Akansoy, hükümete çağrıda bulunarak, "Bu tüzüğü derhal geri çekmek zorundasınız. Bu uygulama, halkın özgürlüklerini ve dini değerlerini tehdit eder hale gelmiştir. Herkes kendi inancını özgürce yaşayabilir ve saygı gösterilmelidir" dedi.

Devrimcilerin Anısına Saygı ve Son Sözler

Konuşmasını, 6 Mayıs 1972’de idam edilen devrimciler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anarak bitiren Akansoy, şunları söyledi: "Ömürlerini Türkiye’nin bağımsızlığı, halkların kardeşliği, özgürlük ve eşitlik mücadelesine adayan bu devrimcilerin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Onların direnişi ve mücadelesi, bugün bile yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir".

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0