Basın Emekçileri Sendikası’ndan Ayşemden Akın’a Yönelik Ölüm Tehdidi Uyarısı ve Güvenlik Talebi
Basın Emekçileri Sendikası, Ayşemden Akın’a yönelik ölüm tehdidi uyarısı ve güvenlik talebini duyurdu. Güvenlik önlemleri ve destek çağrısı öne çıkıyor.

Önemli Uyarı ve Güvenlik Talebi
Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), gazeteci Ayşemden Akın’a yönelik artan ölüm tehditlerinin ciddiyetle ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, bu tehditlerin gerek güvenlik gerekse hukuki açıdan çok önemli bir sorun oluşturduğunu vurguladı. Sendika, Akın’ın güvenliğinden Polis Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğunu açıkça belirtti.
Sendikanın yaptığı yazılı açıklamada, Ayşemden Akın’ın “karanlık ilişkileri ortaya çıkaran” önemli röportaj serisinin ardından aldığı ölüm tehditlerinin sadece sözde kalmadığını, Hollanda’da gerçekleştirilen ve infaz edilen haber kaynağıyla ilgili olayların ise bu tehdidi görmezden gelmenin imkânsız hale geldiğine işaret edildi. Bu gelişmelerin, meslektaşlarımızın yaşam hakkını ciddi biçimde tehdit ettiğine dikkat çekildi.
Takip ve Güvence Çabaları
Sendika, ilk bilgiler edinildiği andan itibaren süreci titizlikle takip ettiğini ve meslektaşımızın güvenliğini sağlamak adına elinden gelen tüm adımları attığını belirtti. “Meslektaşımız Ayşemden Akın’la sürekli iletişim halindeyiz ve yaşamını tehdit eden bu durumun ortadan kaldırılması için yoğun çaba sarf ediyoruz.” denildi.
Resmi Güvenlik Talebi ve Polisle İşbirliği
Sendika, avukatı aracılığıyla bugün Polis Genel Müdürlüğü’ne resmi koruma talebinde bulunduğunu açıkladı. Açıklamada, “Yaşam hakkı ve beden bütünlüğü, devletin anayasal koruma altına aldığı en temel haklar arasında yer almaktadır. Kişilerin can güvenliği, polis teşkilatının asli görevleri arasında olup, bu konuda herhangi bir şikayet gerekmeden, adli ihbar kabul edilerek gerekli önlemler alınmalıdır.” ifadelerine yer verildi.
Haberde, polisin, yaşanan olaylar hakkında resmi şikayet olmasa bile, gerekliliği halinde re’sen müdahale etme yetkisinin bulunduğu ve bu yetkinin kullanılması gerektiğine vurgu yapıldı. Ayrıca, talebin, polis karakoluna iletildiği ve yetkili makamlara bildirilmesine rağmen, bürokratik engeller nedeniyle henüz resmi olarak işlemeye alınmadığı belirtildi.
Geleceğe Yönelik Kararlılık
Sendikanın, bu durumu hassasiyetle takip etmeye devam edeceği ve meslektaşımızın güvenliği sağlanana kadar gerekli tüm hukuki ve idari adımları atmaya devam edeceği vurgulandı. “Hukuk ve demokrasi adına yapılan tüm mücadelelerde, gazetecimizin hayatı ve güvenliği en öncelikli konudur.”
Toplumsal ve Hukuki Sorumluluk
Sendika, “Halkın haber alma hakkını kullanan gazetecilerimizin güvenliği, sadece bireysel değil, toplumsal ve hukuki bir sorumluluktur.” diyerek, tehditlerin hayata geçmesi halinde, yalnızca failler değil, bu durumu görmezden gelen veya önlem almayan yetkililerin de suç ortaklığına ortak olacağını belirtti.
Son olarak, “Basın özgürlüğüne yönelik her saldırı, toplumun temel hak ve özgürlüklerine yapılmış bir saldırıdır.” diyerek, meslektaşlarının yanlarında olduklarını ve bu tehditlere karşı kararlı duracaklarını ifade etti.
Tepkiniz Nedir?






