Cumhuriyet Meclisi Güncel Toplantı Değerlendirmeleri ve Gündem Özeti

Meclis Genel Kurulunun Günlük Çalışmaları ve Gündem Maddeleri

Bugün Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, yoğun bir çalışma dönemi sonrası faaliyetlerini tamamladı. Gün boyunca, özellikle toplu ulaşım sistemleri, öğrenci taşımacılığı sorunları ve geçtiğimiz hafta Yenierenköy’de yaşanan otobüs kazası gibi kritik konular masaya yatırıldı.

Meclis'te muhalefet milletvekilleri, hükümeti sık sık eleştirerek sektördeki mevcut durumu ve alınması gereken acil önlemleri gündeme getirdi. Muhalefetin öne çıkan taleplerine yanıt veren Maliye Bakanı Özdemir Berova, yeni toplu taşıma düzeninin oluşturulması için hazırlıkların tamamlandığını ve teknik çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ayrıca, Düzce Belediyesi’nden gelen uzman ekiplerin iş birliğiyle 2023’te başlatılan projelerin detaylarının yakında kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi.

Berova, “Hep birlikte ve kararlı bir şekilde hareket ederek, emrivaki uygulamalara izin vermeden sektöre yeni bir düzen getireceğiz. Tüm hazırlıklar tamamlandı ve bu alanda köklü bir değişiklik yapılması kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı. Meclis, önümüzdeki oturumunu 26 Mayıs Pazartesi günü saat 10.00’da gerçekleştirecek.

Güncel Konular ve Muhalefetin Sorgulamaları

Günün önemli tartışma konularından biri, CTP Milletvekili Fide Kürşat’ın Süt Endüstrisi Kurumu’ndaki (SÜTEK) finansal durumla ilgili yaptığı açıklamalar oldu. Kürşat, kurumda 60-70 milyon TL’lik ciddi bir açık olduğunu ve bu durumun nasıl oluştuğunu sordu. Hükümetin, kurumun mali durumunu nasıl düzeltmeye çalıştığını ve bu sürecin nasıl yönetildiğini sorguladı.

Orman yangınlarına karşı alınan önlemler ve yangın hazır kuvvet ekipleriyle ilgili tartışmalar da gündemdeydi. Kürşat, çalışan haklarının İş Yasası ve Anayasa’ya aykırı bir biçimde gasp edildiğini iddia ederek, yangın ekipleriyle ilgili sözleşmelerin insani koşullara uygun hale getirilmesini talep etti. Ayrıca, geçtiğimiz hafta yaşanan orman yangını ve Yenierenköy’deki otobüs kazası olaylarına da değinerek, hükümetin bu olaylara vurdumduymazlıkla yaklaştığını eleştirdi.

Meclis’te alınan kararlar ve mevzuatın güncellenmesi konusundaki eksiklikler de gündeme getirildi. Özellikle, sorunların çözümüne ilişkin yeni projelerin geliştirilmesi ve mevzuatın güncellenmesi gerekliliğine vurgu yapıldı. CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Su krizleri ve çevre sorunları” başlığı altında yaptığı konuşmada, hükümetin bu alanlarda uyguladığı politikaları sert biçimde eleştirdi. Öğrencilerin konteyner sınıflarda eğitim görmesi, antika otobüslerin kullanımı ve enerji, sağlık, ulaşım gibi temel alanlarda krizlerin yaşanması gibi birçok sorun dile getirildi.

Su Kaynakları ve Çevre Konuları Üzerine Derinlemesine Tartışmalar

Şahiner, 2035 yılına kadar tüketilmesi gereken suyun şu anda ciddi anlamda azaldığını ve bu durumun ülke ekonomisini ve tarım sektörünü büyük ölçüde tehdit ettiğini vurguladı. Türkiye’den gelen suyun büyük bir kısmının evsel kullanım ve tarımsal üretim için kullanılmak üzere şebekeye verildiğini ve bu durumun, su kaynaklarını hızla tükettiğini belirtti. Ayrıca, yer altı su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı adına alınması gereken önlemleri sıraladı.

Atık suyun ve yer altı su havzalarının verimli kullanımı konusunda uyarılarda bulunan Şahiner, Güngör bölgesine yapılan milyarlık yatırımların gözden geçirilmesi ve yer altı su akiferlerinin korunmasının öncelik olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, atık suyun değerlendirildiği projelerin ve Güngör Katı Atık Depolama Tesisi’nin önemine vurgu yaptı. Türkiye ile iş birliği çerçevesinde Güngör’de yapılması planlanan ihaleler konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtti ve bu konuda yetkililere sorular yöneltti.

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un Çevresel ve Su Kaynakları Politikaları

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanım için alınması gereken önlemlerden bahsetti. Özellikle, iklim değişikliğinin ve kuraklığın ülke genelinde ciddi etkileri olduğunu, her vatandaşın ve kurumun sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Yer altı akiferlerinin tuzlanma riski ve tarımsal sulama için yeni tekniklerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Oğuz, İskele bölgesinde kanalizasyon ve arıtma sistemlerinin kurulması ve Güngör’deki çalışmaların devam ettiğine işaret ederek, yerel yönetimlerin de bu projelerin içinde aktif rol almasını istediklerini belirtti. Ayrıca, Türkiye ile yapılan ihalelerin ve iş birliklerinin dikkatli ve planlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Meclis Başkan Yardımcısı ve Diğer Vekillerin Gündemdeki Konuları

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe, geçtiğimiz hafta meydana gelen ve geniş yankı uyandıran otobüs yangını ile Yenierenköy’deki kazayı değerlendirdi. Özdenefe, hükümetin bu olaylara karşı yeterince önlem almadığını ve sorumlu tutulan kurumların yeterli denetimi sağlamadığını dile getirdi. Hükümetin, özellikle güvenlik ve teknik bakım konusunda daha etkin adımlar atması gerektiğine vurgu yaptı.

Çeşitli milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs’ta yaşam hakkını ve ulaşım güvenliğini tehdit eden sorunlara dikkat çekti. Yenierenköy’deki kazanın, 30 yaşında araçların kullanımı ve standartlara uygun olmayan taşıma araçlarının yaygınlığıyla ilgisi olduğunu savundu. Ayrıca, eski araçların hurdaya çıkartılması ve yenilenmesi konusunda acil adımlar atılması gerektiği konusunda fikir birliği sağlandı.

Diğer yandan, CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Kıbrıs’ın güneyine geçiş noktalarında yaşanan uygulamaları eleştirdi ve Kıbrıslı Türklerin günlük hayatta karşılaştığı sorunlara değindi. Avrupa Birliği üyeliği ve Schengen bölgesi entegrasyonu sürecinde yaşanabilecek olası kısıtlamalar hakkında endişelerini dile getirdi. Ayrıca, mülkiyet davaları ve Yeşil Hat bölgesinde yaşanan gelişmelerin, halkın yaşamını ve haklarını olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Son olarak, Candan, Güney Kıbrıs’ta büyükelçiliklerin açılması ve bu gelişmelerin, Kıbrıs’ın geleceği ve iki taraf arasındaki ilişkiler üzerinde ciddi etkiler yaratabileceği konusuna dikkat çekti. Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin olası kararlarıyla ilgili endişeler de dile getirildi. Candan, “Başımızı kuma gömmek yerine, gerçekleri görüp, yapıcı adımlar atmalıyız” diyerek, halkın hak ve menfaatlerini koruma konusunda kararlı olduklarını belirtti.