Dünya Sağlık Asamblesi 78. Toplantısı Cenevre'de Başladı

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Kritik Toplantısı Başladı

Uluslararası sağlık politikalarını şekillendiren ve küresel sağlık krizlerine çözüm arayan Dünya Sağlık Asamblesi'nin (DSA) 78. sezon toplantısı, İsviçre'nin başkenti Cenevre'de resmi olarak açıldı. Toplantıya Türkiye Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da katılarak, yarın yapacağı konuşmayla ülkesini temsil edecek.

Bu önemli toplantının açılışında, Filipinler Sağlık Bakanı Teodoro Javier Herbosa başkanlık yaptı ve yeni dönemin başlangıcını resmen ilan etti. Aynı zamanda, DSÖ'nün en yüksek karar organı olan DSA'nın başkanı olarak seçilen Herbosa, toplantının uluslararası sağlık alanında yeni stratejiler ve işbirliği fırsatlarını tartışmak için önemli bir platform olduğunu vurguladı.

Gelişmeler ve Güncel Durumlar

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açılış konuşmasında, özellikle Gazze bölgesinde yürütülen çocuk felci aşılama çalışmalarıyla bu hastalığın yayılmasının önüne geçildiğini belirtti. Ancak, bölgedeki insani krizlerin devam ettiğine dikkat çekerek, “Gazze’de yaklaşık 2 milyon insan, son iki aydır yürütülen ablukanın ve devam eden çatışmaların etkisiyle ciddi gıda ve sağlık sıkıntılarıyla karşı karşıya.” dedi.

Ghebreyesus, özellikle sınırda bekletilen insani yardımlar ve ilaçlar nedeniyle yaşanan acil ihtiyaçların karşılanamadığını ve bunun bölgedeki sağlık sistemini daha da zayıflattığını vurguladı. Ayrıca, 7 bin 300’den fazla hastanın tıbbi tahliyesine destek sağladıklarını, ancak halen 10 binin üzerinde hastanın yardım beklediğine dikkat çekti.

Uluslararası İşbirliği ve Salgın Anlaşması

Ghebreyesus, üye ülkelere çağrı yaparak, bu kritik dönemde daha fazla hastayı tahliye edebilmek ve insani yardımların güvenli geçişini sağlamak için işbirliğine devam edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, DSÖ Salgın Anlaşması konusunun da bu toplantının önemli gündem maddelerinden biri olduğunu ve 16 Nisan tarihinde uzlaşıya varılan taslak metnin kabul edilmesi için umutlarını dile getirdi.

Toplantının en kritik noktalarından biri de, Sudan’daki çatışmalar ve bunun bölgeye etkisi oldu. Ghebreyesus, “Yaklaşık 32 bin kişinin hayatını kaybettiği Sudan’da, 20 milyon insan insani yardım talepleriyle karşı karşıya. Nüfusun %30’u yerinden edildi ve sağlık hizmetleri ciddi anlamda zarar gördü.” ifadelerini kullandı.

Küresel Sağlık Krizleri ve Güçlü Dayanışma

Ghebreyesus, geçtiğimiz yıl dünya genelinde 15 ülkede sağlık hizmetlerine yönelik 1500’den fazla saldırı kaydettiklerini ve bu saldırılarda 900’den fazla insanın hayatını kaybettiğini belirtti. “Her yerde en iyi çözüm, barış ve siyasi istikrarın sağlanmasıdır.”

Uluslararası yardım faaliyetlerinin kesintiye uğramasının, birçok ülke için ciddi sağlık krizlerine yol açtığını belirten Ghebreyesus, 70’den fazla ülkede hastaların uygun tedavi göremediğine ve sağlık altyapısının ciddi şekilde zarar gördüğüne dikkat çekti. Buna rağmen, birçok ülkenin bu durumu, yardım bağımlılığı döneminden çıkıp sürdürülebilir yerel çözümlere geçmek için bir fırsat olarak gördüğünü ifade etti.

Gelecek Planları ve Türkiye’nin Katılımı

Ghebreyesus, önümüzdeki yıllar için planlanan 2026-2027 bütçesi hakkında bilgi vererek, 4,2 milyar dolar tutarındaki program bütçesinin önerilen 5,3 milyar dolarlik mevcut bütçeye kıyasla %21’lik bir azalmayı temsil ettiğini açıkladı. Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’yi temsil eden Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da toplantıya katılarak, bölgesel ve uluslararası sağlık alanında işbirliklerini güçlendirme kararlılıklarını dile getirdi.

Memişoğlu, ayrıca, Suriye Sağlık Bakanı Musab Nizal el-Ali ile yaptığı görüşmeyi X (Twitter) hesabından paylaşarak, “Suriye’nin yeni hükümetinin sağlık politikaları, altyapı çalışmaları ve bölgesel işbirliği konularında verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Sağlık alanında güçlü ilişkilerimizi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Toplantının Kapanış ve Sonuçlar

Küresel sağlık meseleleri ve insani krizlerin detaylı şekilde tartışıldığı, çözüm önerilerinin geliştirildiği DSA’nın 78. toplantısı, 26 Mayıs’ta sona erecek. Bu süreçte, uluslararası toplumun birlik ve dayanışma içinde hareket etmesi, krizlerin aşılmasında kritik öneme sahip olacak.