Ersin Tatar'dan Limanlar ve Egemenlik Açıklaması

Son günlerde kamuoyunda yer alan çeşitli iddia ve spekülasyonlara karşılık olarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesine ve onuruna vurgu yaparak, yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. "Kıbrıs Türk Halkı onurlu yolculuğundan sapmaz, oyunlara boyun eğmez" sözleriyle başlayan açıklamasında, özellikle Türkiye limanlarının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) bandıralı gemilere açılacağı yönündeki iddiaların, Rum tarafının gerçek dışı hayalleri ve manipülatif siyasetinin yeni bir yansıması olduğunu dile getirdi.

Türk liderin açıklaması şu şekilde devam etti:

• "Kıbrıs Türk Halkı onurlu yolculuğundan sapmaz, oyunlara boyun eğmez."
• Kıbrıs Türk Halkı, güçlü iradesi, onuru ve kararlılığıyla yoluna devam etmektedir.
• Rum tarafının ve içerdeki bazı çevrelerin sahte haberler üzerinden yürüttüğü algı operasyonları, Halkımızın bu güçlü yürüyüşünü durduramayacaktır.
• Türkiye limanlarının GKRY bandıralı gemilere açılacağı yönünde ortaya atılan iddia, Rum tarafının bilindik hayal ürünleri ve manipülasyonuna dayalı yeni bir siyaset örneğidir.
• İddia, önce belirli çevrelere sızdırılmış, sonra Rum liderin sözcüsü aracılığıyla kamuoyuna servis edilmiştir. Bu, çaresizlik içeren bir algı operasyonudur.
• Bu spekülasyonun hemen ardından, içeride, özellikle Sayın Tufan Erhürman tarafından, "KKTC’den neden açıklama yapılmadı?" şeklinde dile getirilen eleştiriler, devleti hiçleştirmeye yönelik bir tutumdur.
• Resmi açıklamalar yapılmış, konu netleşmişken, hâlâ "sessizlik" üzerinden siyasi kazanım hedefleyen söylemler, Halkımızı yanıltmaya çalışan sinsi kampanyalardır.
• Devletin çıkarlarını gözeten herhangi bir siyasetçinin yapacağı açıklamalar, bu duruma hizmet etmemeli ve dikkatli olmalıdır.

Bu mesele, sadece limanlar meselesi değil; aynı zamanda Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği ve uluslararası statüsüyle doğrudan ilgilidir. Muhalefetin, egemen eşitliğimizi küçümseyen söylemleri ve Halkımızın iradesine karşı tutumu, içteki bazı seslerin Halkımızın hak ve çıkarlarını yeterince temsil edemediğini göstermektedir.

Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceğini Rum iradesine teslim eden politikalar, maalesef 50 yılı aşkın süredir devam eden başarısızlıkların ve hayal kırıklıklarının bir yansımasıdır. Halkımızın asıl ihtiyacı, başkalarının iradesine boyun eğmek değil, kendi iradesini sahaya yansıtmak ve haklarının tesisi için kararlı adımlar atmaktır.

Yıllardır uygulanan haksız ve hukuksuz izolasyonlar, doğrudan ticaret, doğrudan uçuş ve kültürel, sanatsal alanlarda temel haklar dahi Rum baskısıyla engellenmektedir. Bu gerçekler ortadayken, "Güney Kıbrıs’a kısıtlamalar kalkacakmış" gibi gerçek dışı spekülasyonlarla siyaset yapılması, samimiyetsizliğin açık göstergesidir.

Bir kez daha net bir şekilde ifade etmek gerekirse: Kıbrıs Türk Halkı’nın izolasyonları sona ermeden, GKRY’ye yönelik kısıtlamaların kaldırılması düşünülemez. Rum tarafı, uygulanan kısıtlamaların kalkmasını istiyorsa, öncelikle kendi uyguladığı izolasyon politikalarından vazgeçmeli ve tüm ada genelinde kısıtlamaların kaldırılmasını kabul etmelidir. Kıbrıs Türkleri, yokmuş gibi davranma veya küçümseme söylemlerine prim veremezler ve vermemelidirler.

Ben Ersin Tatar olarak, Halkımızın iradesini her zaman savunmaya devam edeceğim. Sahada ve masada, Kıbrıs Türk halkının özne olma kararlılığını sürdüreceğim. Egemenliğimiz, eşitliğimiz ve varoluşumuzla alay eden, Halkımızı küçümseyen ifadeleri asla kabul etmeyeceğim.

Kıbrıs Türk Halkı, edilgen değil, egemen ve kararlı bir aktördür. Bu iradeye saygı duymayanlar, Halkımızdan güven bekleyemezler.