Güney Kıbrıs’ın Bedava Su Sağlaması ve KKTC’ye Su Satışı Önerisi

Güney Kıbrıs’ın 1974’ten beri bedava içme ve sulama suyu sağladığı KKTC’nin, Türkiye’den gelen suyu Güney Kıbrıs’a satmayı teklif ettiği iddia edildi.

Gazete, bu durumu “Biz onlara bedava veriyoruz, onlar bize su satmak istiyor” şeklinde manşete taşıdı. Ayrıca, Erdoğan’ın barış ve istikrar amacıyla yaptığı çeşitli girişimlerin yanı sıra, Güney Kıbrıs’ın su konusundaki tutumunu detaylandırdı.

Gazete, Güney Kıbrıs’ın 1974 yılından bu yana, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne içme ve sulama suyu sağladığını ve bu suyun bedelinin ödenmediğini öne sürdü. Türkiye’nin ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aracılığıyla Rum yönetimine defalarca su konusunda iş birliği ve ortaklık teklifinde bulunduğunu belirtti.

İddialara göre, KKTC’ye sağlanan suyun, tıpkı elektrikteki gibi, önceden var olan şebeke altyapısı üzerinden aktarıldığını ve bu noktada, Mağusa, Pile, Kırıkkale ve Lefkoşa gibi bölgelerin bu hizmetten faydalandığını kaydetti. Gazete, yalnızca 2023 yılı içerisinde toplam 2,3 milyon metreküp suyun sağlandığını vurguladı.

Bu suyun, iki taraf arasındaki içme ve sulama amaçlı su şebekesinin bakım ve onarımını yapan Güney Kıbrıs Rum Su İşleri Dairesi tarafından idare edildiği belirtildi. Ayrıca, haberde, su temini ve altyapı çalışmalarının Rum tarafı tarafından gerçekleştirildiği vurgulandı.

Gazete, suyun Güney Kıbrıs’a satılması önerisinin, bölgedeki siyasi ve jeopolitik gelişmeler göz önüne alınmadan düşünülmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, zaman zaman Kuzey Kıbrıs’ın, Türkiye’den gelen suyun boru hatlarıyla verilmesi yönünde talepler dile getirdiği de hatırlatıldı. Ancak, bu projelerin, bölgedeki karmaşık siyasi ilişkiler ve uluslararası anlaşmalarla bağlantılı olduğu ifade edildi.

İki taraf arasındaki 20 Temmuz 2010 tarihinde imzalanan Çerçeve Anlaşması kapsamında, üçüncü ülkelere su satışı yapılması maddesi yer almaktadır. Bu anlaşmada, üçüncü ülke ifadesiyle, Güney Kıbrıs’ın kast edildiği ve bu projenin, bölgeyi daha da bağımlı hale getireceği endişeleri dile getirildi.

Haberde, söz konusu su projesinin, bölgedeki ekonomik ve siyasi dengeleri değiştirebileceği ve Türkiye’nin planlarının göz ardı edilmemesi gerektiği de vurgulandı. Ayrıca, projeye ilişkin resmi olmayan görüşlerin, bölgedeki gelişmeleri şekillendirmede etkili olabileceğine dikkat çekildi.