Her Hafta Sonu Medyanın Oyunları ve Gerçekler

Her hafta sonu medyanın oyunları ve gerçekleri hakkında detaylı analizler, tarafsız bilgiler ve güncel gelişmelerle doğru bilgiye ulaşın.

Nisan 28, 2025 - 23:06
 0  0
Her Hafta Sonu Medyanın Oyunları ve Gerçekler

Son zamanlarda medyada sıkça görülen bir tablo var: aynı haberler tekrar tekrar pompalanıyor. Başbakan, sık sık ilçeleri ziyaret ediyor, büyük mitingler düzenliyor, toplu kahvaltılar yapıyor ve bu etkinliklerden sonra basına açıklamalarla dolup taşıyor. Bu açıklamalarda genellikle şu sözleri duyuyoruz: “Verdiğimiz sözleri bir bir yerine getiriyoruz”, “Onlar sadece konuşuyor, biz ise gerçek anlamda çalışıyoruz”, “Güçlü bir gelecek için büyük projeleri hayata geçiriyoruz”, “Laf değil, iş üretiyoruz”, “Planlı ve programlı bir yönetim anlayışıyla ülkeyi yönetiyoruz”. Ancak bu söylemler, halkın gerçeklerini yansıtmaktan çok uzak; bol keseden övünmeler, laf kalabalığı ve yapamayacaklarının itirafı gibi duruyor.

Oysa ülkeyi planlı ve programlı yönetmek iddiası, ne yazık ki, gerçeklikten oldukça uzak. Aslında hiçbir plan ve program yok; öngörü, istatistik, liyakat gibi temel unsurlar maalesef yok. Peki, gerçekten ne var? Partizanlık, adam kayırma, beceriksizlik, halkı istismar, skandallar, halkına ihanet ve yalakalık gibi olgular ön planda. Bu durumda, hangi plan ve programdan bahsedebiliriz ki? Eğer plan ve program olsaydı, kamu maliyesi böyle batmazdı; maaşları ödemek için her ay borçlanmaya gerek kalmazdı. Nisan ayı itibarıyla iç borç stoku 170 milyon 371 bin dolara ulaşmış durumda, bu da plansızlığın ve disiplinsizliğin sonucu.

Günümüzde trafik kazaları ve ölümler hâlâ artarken, bu alanda ne tür bir plan uygulanıyor? Trafik güvenliği ve yollarla ilgili herhangi bir uzun vadeli stratejiniz var mı? Kötü yollar, tehlikeli kavşaklar ve tali yollar konusunda herhangi bir planınız bulunuyor mu? Ayrıca, doğamız ve çevremizle ilgili durum da içler acısı; çöplükler, düzensizlik ve kirlilik had safhada. Turizm cenneti denilen ülkemizde her yerde çöpler ve yangınlar var. Modern Güngör Katı Atık Depolama Tesisi bile, vahşi depolama alanına dönüşmüş durumda ve bu konuda üç yıldır hiçbir ihale gerçekleştirilemedi.

Çevre sorunları sadece çöplüklerle sınırlı değil; Teknecik Elektrik Santrali'nin kara dumanları ve bölge halkını zehirleyen külleri konusunda da kayda değer bir adım atılmadı. Filtre takılması ve denizlere lağım akıtılmasının önlenmesi gibi temel çevre koruma önlemleri ise halen hayal olarak kalmaya devam ediyor.

Devlet kurumlarının ve sektörlerin durumu ise tam anlamıyla içler acısı. KIB-TEK, kötü yönetim ve istismarlar nedeniyle büyük zararlara uğruyor; Cypruvex, KOOP-SÜT ve TÜK gibi kurumlar ise tam anlamıyla amaçlarını yerine getiremiyor. Üretim ve hizmet sektörleri neredeyse durma noktasında; çalışanlar ve üreticiler ciddi sıkıntılar çekiyor. Destekler ise ya geç ödeniyor ya hiç verilmek istenmiyor; örneğin prim destekleri üç aylık sürelerle verilmek isteniyor ve bu da sorunun çözümünde bir adım olmuyor.

Elektrik desteği gibi temel alanlarda da ciddi aksaklıklar yaşanıyor; inşaat sektörüne ilişkin krizler büyüyor, hükümetin açıklamaları ve Türkiye medyasına verdiği demeçler, Rum hükümetinin tutuklamalarına neden oluyor. Bu gelişmelerle birlikte, ülke içi ve dışındaki sorunlar daha da derinleşiyor. Sağlık alanında ise yıllardır çözülemeyen hastane sorunları devam ediyor; Girne ve Güzelyurt hastanelerinin bitirilmesi gecikiyor, devlet hastanelerinde nitelikli sağlık hizmeti sunulamıyor, yerli halk özel hastanelere mecbur kalıyor.

Okul sorunları da ciddi boyutta; yetersiz altyapı, ucube konteyner sınıflar ve eğitimde yaşanan aksaklıklar halkın eğitim hakkını ciddi şekilde zedeliyor. Depreme dayanıklı olmayan okullarla ilgili çalışmalar ise bir türlü ilerlemiyor. Ayrıca, pahalılık konusunda da hükümetin elinde hiç olumlu bir çözüm yok; elektrik, gaz, tüp ve diğer temel ihtiyaçlar sürekli zamlanıyor. İnsanlar, et fiyatlarının Güney Kıbrıs’tan daha uygun olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor; güneye geçip alışveriş yapmayı tercih ediyorlar çünkü fiyatlar orada daha makul.

Denetim mekanizmaları ise neredeyse kalmadı; insanlar yedikleri, içtikleri ve kullandıkları ürünlerin güvenilirliğinden şüphe duyuyor. Turizm master planı ve diğer projeler, sözde kalıyor; uygulama ve çözüm ise yok. Pahalı elektrik, yüksek gaz ve diğer girdi maliyetleri, uçak biletlerinin fahiş fiyatlarıyla birleşince, turizm sektörünün durumu içler acısı hale geliyor. Casinolu oteller kendi çabalarıyla bir miktar gelir sağlarken, diğer turizm işletmeleri ise adeta kaderlerine terk edilmiş durumda.

Devlet daireleri ve kurumlar ise, tamamen partizanlık ve kayırmacılıkla yönetiliyor; görev disiplinleri yok oluyor, liyakatli insanlar yerine partizanlar atamalarla göreve getiriliyor. Bu durum, kurumların verimliliğini ciddi anlamda zedeliyor. Ülkeye ise suçlar, tetikçiler ve kiralık katiller sızmış durumda; deniz gümrüklerinden silah kaçakçılığı yapılıyor, X-ray cihazları ise halen yetersiz ve eksik. Kısacası, mevcut durum, yönetim anlayışının tamamen çöküşünü ve halkın beklentilerinin karşılanmadığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Başbakan’ın sıkça dile getirdiği başarı öyküleri ve projeler, gerçeğin çok gerisinde kalıyor. İki okulda yaşanan başörtüsü krizi bile, halkın hassasiyetini anlamadan ve krizleri doğru yönetmeden ciddi sorunlara yol açtı. Bu yönetim anlayışının, halkın ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uzak olduğunu açıkça gösteriyor. Türkiye projeleri ve büyük yatırımlar övünerek anlatılırken, esas meseleler göz ardı ediliyor. Siz, size düşen asli görevlerinizden haberdar olun ve halkın gerçek sorunlarına çözüm üretin; çünkü şu anki durum, sadece laf salatası ve gösterişten ibaret, gerçek anlamda bir ilerleme ve gelişme yok.

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0