Meclis Komitesinde Emrah Yeşilırmak'ın Dokunulmazlığı Tartışması ve Geçmişteki Özgürgün Olayları

Meclis Komitesinde Emrah Yeşilırmak'ın Dokunulmazlığı ve Sonuçlar

Meclis'teki ilgili komite, UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak'ın dokunulmazlığını kaldırma yönündeki girişimi değerlendirdi ve maalesef "ret" kararı verdi. Bu karar, komitedeki üç UBP milletvekilinin oylarıyla alınırken, oy çokluğuyla diğer iki CTP milletvekili karşı çıktı. Dolayısıyla, Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması engellenmiş oldu.

Bu durumun temel nedeni, Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Yeşilırmak hakkında sahte diploma iddiasıyla hazırlanan dosyanın Meclis’e gelmiş olmasıdır. Başsavcılık, suç unsuru bulduğundan dolayı bu talebi Meclise iletti. Yargılama süreci devam etmektedir; vatandaşlar suçlu ya da masum olduğunu yargı kararlarıyla öğreneceklerdir. Ancak, komitedeki vekillerin bu kararı alması, kamuoyunda ciddi tepki toplamıştır.

UBP’nin Geçmişteki Dokunulmazlık Kararları ve Hüseyin Özgürgün Olayı

Hatırlanacağı üzere, 2019 yılında UBP’li milletvekilleri eski başkanları ve eski Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığını kaldırmaya onay vermişti. Bu süreç, UBP’nin içindeki liderlik krizleri ve parti içi çatışmalar nedeniyle oldukça tartışılmıştı. Kurulan Meclis Özel Komitesi raporu, genel kurulda oy çokluğuyla kabul edilerek, Özgürgün’ün dokunulmazlığı kaldırılmıştı.

Komite raporu, 41 kabul, 2 ret ve 7 oy kullanmayan milletvekiliyle onaylanmıştı. Bu olay, partide derin yaralar açmış ve Özgürgün’ün Türkiye’ye gitmesine neden olmuştu. Özgürgün, bu kararı ve destek veren milletvekillerini ağır sözlerle eleştirmişti. Ona göre, bu karar, hükümet ortağı Halkın Partisi’nin baskısı ve pazarlıklar sonucu alınmıştı ve bu durum, parti içi güveni sarsmıştı.

Özgürgün’ün Suçlamaları ve Belgeleri

Başsavcılık raporlarında, Özgürgün’ün mal bildirimleri ve itham edilen suçlar detaylı olarak yer almaktadır. Raporlara göre, Özgürgün’ün Türkiye İş Bankası hesabına 2015-2017 yılları arasında 2 milyon 773 bin 800 TL, 252 bin 525 Dolar, 325 bin 800 Sterlin ve 242 bin Euro gibi büyük meblağlar haksız şekilde yatırılmıştır. Bu miktarların, resmi belgelere göre, haksız mal edinme suçlamasıyla bağlantılı olduğu iddia edilmektedir.

Yeşilırmak ve Sahte Diploma Davası

Başsavcılık, Emrah Yeşilırmak hakkında da “sahte diploma” iddiasıyla yeni bir dosya hazırlamış ve bu dosyayı Meclis’e göndermiştir. Bu çerçevede, Yeşilırmak’ın dokunulmazlığını kaldırmak isteyen vekiller, bu kararın doğru olmadığını ve halkın güvenine zarar verdiğini düşünmektedirler.

Milletvekilleri, suçsuzsa mahkemeye çıkıp suçsuzluğunu kanıtlamalı, suçluysa adil bir şekilde yargılanıp cezalarını çekmelidirler. Unutulmamalıdır ki, halkın vekilleri, hizmet ve örnek olma sorumluluğu taşımaktadır. Her vatandaş gibi, milletvekillerinin de yargılanma hakkı ve adil yargılanma güvencesi vardır.

Partizanlık ve Kamuoyu Tepkisi

Özellikle, UBP Girne Kadın Kolları Başkanı Fatma Ünal Hanımefendi’nin sahte diploma davasında gösterdiği ayrıcalık, kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. Mahkemeye götürülürken, davanın takip edilmesine ve fotoğraf çekilmesine izin verilmesi, partizanlık ve kayırmacılığın en açık örneği olarak eleştirilmişti. Bu tür tutumlar, toplumda adalet duygusunu zedelemekte ve halkın güvenini sarsmaktadır.

Sonuç ve Çağrı

Sonuç olarak, milletvekillerinin, halkın iradesini temsil ederken adil ve tarafsız olmaları önemlidir. Herkesin yargılanma hakkı ve hukuka uygun hareket etme zorunluluğu vardır. Emrah Yeşilırmak ve diğer tüm milletvekilleri, yargı önüne çıkmalı ve suçlular ise cezalarını çekmelidir. Bu ülkenin daha sağlıklı bir demokrasiye ulaşması için, partizanlık ve kayırmacılığa son verilmesi gerekmektedir. Halkın güvenini kazanan bir yönetim anlayışı, dürüstlük ve adalet temelinde olmalıdır.