Silivri Açıklarındaki Deprem ve Uzmanların Değerlendirmeleri

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel'den Silivri Açıklarındaki Depreme İlişkin Detaylı Açıklama

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, son günlerde gerçekleşen Silivri açıklarındaki depreme dair önemli bilgiler paylaştı. Bu depremin ardından yaşanan artçı sarsıntıların yoğunluğu ve şiddeti hakkında detaylı değerlendirmelerde bulunan Prof. Özel, "Bu deprem sonrası iki kez 5'in üzerinde şiddette artçı sarsıntı meydana geldi. Ayrıca, yaklaşık 1,5-2 aylık bir zaman dilimi boyunca 6,1 büyüklüğündeki büyük depremin etkilerinin devam edeceğini öngörüyoruz." dedi.

Depremin oluşumunu ve etki alanını anlatan Prof. Özel, "Deprem deniz tabanında gerçekleşti ve deniz seviyesine göre şiddeti 8, karada ise yaklaşık 4-5 seviyelerinde ölçüldü. Bu tür deniz merkezli depremler, özellikle Marmara Denizi bölgesinde dikkatle takip edilmekte ve bu bölgede yeni uyarı sistemleri geliştirilmekte.

Prof. Özel, düzenlediği basın toplantısında, haritalar ve detaylı grafiklerle desteklediği sunumunda, bugünkü depremin 2019 yılında Silivri açıklarında meydana gelen ve güneyinde gerçekleşen büyük depremle aynı boylamda olmasına rağmen, farklı bir noktada gerçekleştiğini belirtti. Ayrıca, bölgede yaklaşık olarak 100'e yakın küçük ve orta ölçekli sarsıntının kaydını tuttuklarını aktardı.

Depremin ardından oluşan artçı sarsıntıların durumu hakkında bilgi veren Prof. Özel, "6,1 büyüklüğündeki ana depremin ardından iki büyük artçı deprem gözlemlendi. Bunlar gerçekten sevindirici gelişmeler, çünkü enerjinin bir kısmı bu şekilde açığa çıkmış oluyor. Ayrıca, 5,1 ve 5,2 büyüklüğünde iki önemli artçı sarsıntı yaşandı ve toplamda 10'dan fazla 4 ve üzeri sarsıntı kayıtlara geçti." şeklinde konuştu.

Depremin oluştuğu bölgenin Orta Marmara ve Kumburgaz Fay Hattı'nın tam ortasında yer aldığını ve bölgede 10-12 kilometrelik bir hareketlilik bandı içinde deprem aktivitesinin sürdüğünü vurgulayan Prof. Özel, "İzleme çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bölgede meydana gelen hareketlilik ve deniz yükselmeleri de dikkatle takip edilmekte." dedi.

Geçmişteki Marmara Denizi içi depremlerine dair belirsizliklerin, bu bölgedeki olası depremlerin zamanlaması ve büyüklük tahminlerini zorlaştırdığını ifade eden Prof. Özel, "Geçmişte kayıtlara geçen depremlerin tarihi ve büyüklükleri tam net olmamakla birlikte, bölgedeki hareketlilik devam ediyor. Bu nedenle, olası depremler hakkında kesin bilgiler vermek güç." diyerek uyarılarda bulundu.

Son olarak, deniz seviyesinde ve kıyı bölgelerinde yapılan ölçümler ışığında, deniz yükselmelerinin de gözlemlendiğini ve bu gelişmelerin bölgesel risklerin artmasına neden olduğunu belirten Prof. Özel, "Marmara Denizi'nde olabilecek büyük bir depreme karşı erken uyarı sistemi geliştirmeye çalışıyoruz. Bugünkü depremde bu sistem devreye girdi ve bu gerçekten sevindirici bir gelişme." diye ekledi.

Depremin Şiddeti ve Uzmanların Değerlendirmeleri

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Özel, "Orta Marmara ve Kumburgaz segmentleri önemli fay hatlarıdır ve şu anda bu bölgelerde stres birikimi devam ediyor. Bu nedenle, bu bölgelerde olası depremler için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz." diyerek, depremin deniz merkezli oluşunun ve şiddetinin büyük olasılıkla denizde 8, karada ise 4-5 seviyelerinde hissedilebileceğini belirtti.

2019 yılında yaşanan ve büyüklüğü 5,9 olarak ölçülen depremin artçı sarsıntılarının yaklaşık 1,5 ay sürdüğünü hatırlatan Prof. Özel, "Bu depremin ardından 2 kez 5’in üzerinde artçı deprem oldu. Ayrıca, 6,1 büyüklüğündeki ana depremin etkisinin 1,5 ila 2 ay boyunca devam edebileceğini öngörüyoruz, bu deprem deniz tabanında gerçekleştiği için, kıyı bölgelerinde hissedilme durumu farklılık gösterebilir. Karada ise bu sarsıntıları hissetmek oldukça güç olabilir." şeklinde sözlerini tamamladı.