Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde 'Tek Sağlık' Yaklaşımı Çerçevesinde Atık Su ve Çevresel Sürveyans Semineri

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Düzenlenen Önemli Seminer

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ), sağlık ve çevre alanındaki güncel gelişmeleri yakından takip eden akademik çevrelerin ilgisini çeken yeni bir seminer düzenledi. Bu etkinlik, özellikle çevre sağlığı ve halk sağlığı alanlarında uluslararası bir perspektif kazandırmayı amaçladı ve geniş katılımlarla gerçekleştirildi.

Seminerin Konusu ve Katılımcılar

Seminerde, Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) nezdinde Türkiye Atık Sulardan Virüs ve Patojen Sürveyansı Koordinatörü olan Prof. Dr. Bilge Kocamemi tarafından, “Türkiye'de 'Tek Sağlık' Yaklaşımı Kapsamında Atık Su ve Çevresel Sürveyans Çalışmaları” başlıklı kapsamlı bir sunum yapıldı. Ayrıca, UKÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedef Çakır başkanlığında, seminerde Çevre Mühendisliği programı öğretim üyeleri, öğrenciler, Tıp Fakültesi, İnşaat Mühendisliği ve Biyomühendislik bölümlerinden akademisyenler ile Lefkoşa Türk Belediyesi’nin ilgili birimleri de yer aldı.

Seminerin Amacı ve Önemi

Bu etkinlik, halk sağlığı ile atık su izleme çalışmalarının ilişkisini ve bu alanların toplum sağlığını korumadaki kritik rolünü vurguladı. Doç. Dr. Çakır, özellikle “Tek Sağlık” yaklaşımının Kuzey Kıbrıs’ta geliştirilmesi ve sürdürülebilir sağlık projeleri açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Geliştirilecek yeni projeler sayesinde, olası salgın hastalıklar ve halk sağlığını tehdit eden diğer unsurlar, ekonomik ve bilimsel yöntemlerle daha etkin biçimde izlenebilecek.

Prof. Dr. Kocamemi’nin Sunumu ve Bilimsel Çerçeve

Seminerde söz alan Prof. Dr. Kocamemi, “Tek Sağlık” kavramının kökeninin 17. yüzyıla uzandığını ve atık su sürveyansının ilk örneklerinin 19. yüzyılda polio (çocuk felci) hastalığının takibiyle başladığını açıkladı. Bu kavramların, özellikle COVID-19 pandemisi nedeniyle, daha fazla önem kazandığını ve küresel sağlık dinamikleri açısından vazgeçilmez hale geldiğini vurguladı. “Pandeminin zoonotik bir hastalık olması, her şeyin iç içe geçtiği gerçeğini bir kez daha gösterdi” şeklinde görüşlerini paylaştı.

Türk ve Avrupa Uygulamaları

Prof. Dr. Kocamemi, Türkiye genelinde 22 pilot ilde gerçekleştirilen ve 5 yıl boyunca aralıksız sürdürülen COVID-19 atık su takibi çalışmalarından örnekler sundu. Bu uygulamalar sayesinde, toplum sağlığına dair önemli verilerin toplandığını ve bu verilerin, salgınların önceden tespit edilmesi ve önlemler alınması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Ayrıca, olağanüstü durumda, örneğin doğal afetler veya savaş bölgelerinde, bu yöntemin hızlı ve güvenilir bir şekilde kullanılabildiğine dikkat çekti. Hatay deprem bölgesinde gerçekleştirilen pilot projeler, bu sistemin etkinliğini net biçimde ortaya koydu.

Uluslararası İş Birliği ve Gelecek Vizyonu

Prof. Dr. Kocamemi, Avrupa Birliği ve çeşitli uluslararası kuruluşlarla yürütülen iş birliklerinin, bu çalışmaların uluslararası standartlara uygun ve daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladığını ifade etti. Ayrıca, “Tek Sağlık” yaklaşımının, hem bireylerin hem de toplumların sürdürülebilir yaşamını ve sağlığını koruma konusunda kritik bir rol oynadığını, bu anlayışın yeni nesil sağlık politikalarının temel taşlarından biri olduğunu belirtti.

Sonuç ve Değerlendirme

Seminer, katılımcılara hem bilimsel bilgiler hem de uygulama örnekleriyle zengin bir perspektif sundu. Bu çalışmaların, halk sağlığını tehdit eden unsurların erken tespiti ve önlenmesinde önemli bir adım olacağına inanılıyor. Aynı zamanda, Kuzey Kıbrıs ve bölgesel sağlık politikalarının geliştirilmesine katkı sağlayacak yeni projelerin hayata geçirilmesi konusunda umutlar artırıldı.