Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporu ve Güncel Gelişmeler
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporu ve güncel gelişmeleri takip edin. Güncel bilgiler, analizler ve Türkiye-AB ilişkilerindeki son durum burada.

Avrupa Parlamentosu Türkiye'nin AB Üyelik Süreci Hakkında Kritik Değerlendirmeler
Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne üyelik yolundaki ilerleme durumunu değerlendiren önemli raporunu bugün genel kurulda kamuoyuyla paylaşmaya hazırlanıyor. Nacho Sánchez Amor tarafından hazırlanan ve 15 Nisan tarihinde Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen bu rapor ile karar tasarısı, Ankara ile Brüksel arasındaki mevcut ilişkinin üyelik perspektifinden uzak olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca, raporda vize serbestisi ve ilgili politikalarla ilgili detaylı analizler de yer alıyor.
AP üyeleri, bugün düzenlenecek oturumda raporu ve karar tasarısını detaylı şekilde tartışacaklar. Bu oturuma Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Kaja Kallas da katılım gösterecek ve en sonunda 7 Mayıs Çarşamba günü yapılacak oylama ile rapor resmen kabul edilecek. Uzmanlar ve gözlemciler, bu karar tasarısının, Türkiye’ye yönelik güçlü bir uyarı niteliğinde olacağı konusunda hemfikirler.
Kıbrıs Meselesinde Sert Eleştiriler ve Kırmızı Çizgiler
Raporda özellikle dikkat çeken bölümlerden biri, Türkiye’nin 1974’ten beri Kıbrıs adası üzerindeki askeri varlığını sürdürüyor olması ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni resmi olarak tanımaması yönündeki sert eleştiriler. Bu durum, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde ciddi bir engel teşkil ediyor. Metinde, Ankara’nın Kıbrıs’taki statükoyu koruma çabalarına son vermesi gerektiği vurgulanıyor. Maraş’taki tek taraflı açılım kararının geri alınması ve bölgedeki gerilimin azaltılması çağrısı yapılıyor.
Karar Tasarısında Ele Alınan Temel Konular
Karar tasarısında, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve temel özgürlükler konusunda ciddi endişeler dile getiriliyor. Bunlar arasında, Kız Çocukları Davası’ndan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasına, cezaevlerindeki kötü koşullardan çıplak aramalara, Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışlarına, gazetecilere yönelik baskılara ve yargının bağımsızlığını kaybetmesine kadar birçok konu yer alıyor. Ayrıca, Türkiye’nin en fazla AİHM başvurusu yaptığı ülkelerden biri olduğu ve hukuki süreçlerdeki gecikmeler de detaylandırılıyor.
Öte yandan, Türkiye’nin medya özgürlüğü ve demokratik normlara uyumu konusunda da ciddi eleştiriler bulunuyor. 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke arasında 158’inci sırada yer aldığı; Freedom House tarafından “özgür olmayan” ülkeler kategorisine alındığı; medyanın %85’inin hükümet kontrolünde olduğu; Anadolu Ajansı’nın propaganda aracı haline getirildiği ve ülkenin, Avrupa ülkeleri arasında en yüksek tutukluluğa ve en yoğun cezaevlerine sahip olduğu ifade ediliyor.
AB Üyelik Müzakerelerinin Durumu ve Geleceği
Rapora göre, Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki isteği devam etmekle birlikte, bu arzunun gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedef olup olmadığı konusunda ciddi soru işaretleri bulunuyor. Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin üyelik sürecini yeniden başlatmak için gerekli reform adımlarını atmadığını, özellikle insan hakları, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükler alanında kayda değer ilerleme sağlanmadığını belirtiyor. Dolayısıyla, şu aşamada yeni müzakerelerin başlaması mümkün görünmüyor.
Ancak, raporda, Türkiye ile AB arasındaki ilişkinin daha çok “stratejik ortaklık” temelinde ilerleyebileceği öngörüsü bulunuyor. Bu bağlamda, üyelik müzakerelerinin 2018 yılında dondurulmuş haliyle devam edeceği ve mevcut siyasi ortamın bu durumu değiştirmeyeceği ifade ediliyor.
Vize Serbestisi ve AB ile İşbirliği Konuları
Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin vize serbestisi konusundaki ilerlemesini de yakından takip ediyor. Hala, belirlenen toplam 72 kriterden 6’sında çözüme ulaşılmadığını ve Türkiye’nin bu alanlarda gereken reformları gerçekleştirmesi gerektiğini hatırlatıyor. Ayrıca, Türkiye’nin Terörle Mücadele Yasası’nda önemli değişiklikler yapması ve AB’nin vize politikalarını kolaylaştıracak adımlar atması bekleniyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği ülkeleri içindeki Türk diasporası ve göç politikaları üzerinde de duruluyor. Vize işlemlerinin kolaylaştırılması ve göçmenlerin haklarının korunması amacıyla, AB’nin bu alanda daha fazla kaynak ayırması öneriliyor.
İç Avrupa Tartışmaları ve Muhalif Görüşler
Ancak, AP içinde Türkiye politikalarına ilişkin farklı görüşler de mevcut. Özellikle Yeşiller, Sol ve Sosyalist gruplar, insan hakları ve demokratik ilkeleri temel almadan sadece üyelik değil, ekonomik ve göç politikalarının da sınırlandırılması gerektiği görüşünde. Bu gruplar, Türkiye’deki demokratik gerilemenin durdurulması ve temel hakların korunması taleplerini ön plana çıkarıyorlar.
Son olarak, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 3 Nisan 2025’te, 6 yıl aradan sonra ilk kez Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog (HLD) toplantısı gerçekleştirildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleştirilen bu toplantıda, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi konular ele alındı. Ancak, bu gelişmeler, eleştirilerin ve endişelerin devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.
Tepkiniz Nedir?






