Gıda Kimyasından Beyin Kimyasına: Beyin-Besin İlişkisi Üsküdar Üniversitesi ve Uluslararası Kongre Oturumunda Ele Alındı

Türkiye'nin Antalya Kemer'deki Kongre Etkinliği ve Özel Oturumlar

Türkiye'de düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi, Üsküdar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Kimyagerler Derneği'nin işbirliğiyle, "Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik" temasıyla Kemer'deki seçkin bir otelde gerçekleştiriliyor. Katılımcılar ve uzmanlar, gıda kimyasının sürdürülebilirliği ve sağlıklı yaşam üzerindeki etkileri üzerine derinlemesine tartışmalara katılıyorlar.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın Konuşması ve Oturumdaki Katkıları

Oturumda konuşmacı olarak sahne alan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Gıda Kimyasından Beyin Kimyasına: Beyin-Besin İlişkisi" başlıklı önemli bir sunum yaptı. Tarhan, konuşmasında, gıda kimyası ve insan beyninin sağlığı arasındaki karmaşık ve çok katmanlı ilişkiyi detaylandırdı.

Beyin-Besin İlişkisinin Temel Unsurları ve Güncel Araştırmalar

Tarhan, beyin ve bağırsak aksı ile nöro beslenme alanlarının, insan sağlığı ve davranışları üzerinde derin etkileri olduğunu vurguladı. Güncel bilimsel araştırmaların, tüketilen besinlerin kişilik özellikleri ve davranış biçimleri üzerinde doğrudan etkili olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Ayrıca, bu etkilerin epigenetik mekanizmalar aracılığıyla nesiller boyu aktarılabildiğine dikkat çekti.

Özellikle, haz odaklı yaşam tarzlarının beyindeki mutluluk hormonu serotonini azalttığını ve bunun sonucunda depresyon riskini artırdığını ifade etti. Bu noktada, sağlıklı beslenmenin ruh sağlığını korumadaki rolüne vurgu yaptı.

Küresel Kirlenme ve Beyin Sağlığı

Tarhan, yapılan araştırmalarda, beyinde mikroplastik tespit edilmesinin, küresel çevre kirliliğinin endişe verici bir sonucu olduğunu gösterdiğini belirtti. Mikroplastiklerin burundan solunum yoluyla veya yutma yoluyla beyine ulaşabildiğine dikkat çekti. Ayrıca, yapay gıda katkı maddeleri olan renklendiriciler ve koruyucuların vücutta yağ dokusunda birikebildiğinin altını çizdi.

Bağırsak Mikrobiyotasının ve Beslenmenin Otizm ve Alzheimer Üzerindeki Rolü

Tarhan, özellikle çocuklarda bağırsak mikrobiyotasının ve beslenmenin, otizm ve Alzheimer hastalıklarıyla ilişkili olduğunu vurguladı. Otizm vakalarında ve klinik tabloda gözlemlenen artışın, bu unsurların etkisiyle ilişkili olabileceğine işaret etti. Ayrıca, Alzheimer hastalığının artışında yalnızlık ve beslenme alışkanlıklarının önemli rol oynadığını belirtti.

Obezite ve Beyin Sağlığı

Tarhan, günümüzde obezitenin sadece fiziksel sağlık sorunlarıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda beyin hücrelerinin erken yıpranması ve Alzheimer riski ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti. Obezitenin, yanlış beslenme alışkanlıkları ve karbonhidrat odaklı diyetlerle ilişkili olduğunu belirterek, bu tarz yaşam biçimlerinin adeta bilinçli kendine zarar verme gibi olduğunu vurguladı.

Duygusal Yeme ve Türkiye'deki Durum

Tarhan, duygusal yeme alışkanlığının obeziteyi tetiklediğini ve Türkiye'nin dünya sıralamasında üçüncü sırada yer aldığını belirtti. Bu durumun, toplumsal ve bireysel düzeyde önemli bir sağlık sorunu olduğunu dile getirdi.

Geleceğin Nörokimyası ve Sağlıklı Nesiller

Son olarak, beslenme ve kimya arasındaki yakın ilişkinin, geleceğin en önemli bilim dallarından biri olduğunu ve nörokimyanın bu alanda yeni ilaç ve tedavi yöntemlerini ortaya çıkaracağını öngördü. Tarhan, sağlıklı nesillerin yetişmesi ve sürdürülebilir bir gelecek için bu alanlarda yapılan araştırmaların önemine vurgu yaptı.