Gottman Enstitüsü'nün Araştırmaları ve Boşanmayı Öngören Küçümseme Davranışı

Gottman Enstitüsü'nün araştırmaları ve boşanmayı öngören küçümseme davranışlarının etkileri hakkında bilgi edinin. İlişkilerin sağlığını koruma yolları burada.

Nisan 25, 2025 - 10:18
 0  0
Gottman Enstitüsü'nün Araştırmaları ve Boşanmayı Öngören Küçümseme Davranışı

Gottman Enstitüsü'nün Kurucusu Dr. John Gottman ve Evlilik Araştırmaları

Gottman Enstitüsü'nün kurucusu ve psikolog Dr. John Gottman, evlilik ilişkileri üzerine yaptığı kapsamlı araştırmalarla tanınıyor. Yapılan çalışmalar, boşanma riskini artıran en önemli faktörlerin başında küçümseme ve olumsuz iletişim biçimleri geldiğini ortaya koydu. Gottman’ın çalışmalarında, çiftlerin iletişimdeki en küçük olumsuz davranışlarının bile uzun vadede ilişkiyi nasıl etkilediği detaylı biçimde incelendi.

Kıyametin Dört Atlısı ve Küçümseme

Uzmanlar, ilişkinin yıkımına yol açan dört temel olumsuz alışkanlığı “kıyametin dört atlısı” olarak adlandırıyor. Bunlar; eleştiri, küçümseme, savunmacılık ve iletişim kurmamaya yönelik duvar örme. Ancak, özellikle Gottman’ın araştırmaları, bu dört faktör arasında en tehlikeli ve yıkıcı olanın küçümseme olduğunu gösteriyor. Küçümsemenin, ilişkilerdeki güveni zedeleyerek, boşanma olasılıklarını önemli ölçüde artırdığı fark edildi.

Beden Dili ve Küçümsemenin İşareti

Beden dili uzmanı Vanessa Van Edwards, yaptığı bir podcast yayınında, Gottman’ın laboratuvarında gerçekleştirdiği gözlemlerden bahsetti. Edwards, çiftlerin iletişim sırasında birinin diğerine bakarken yüzünün bir tarafını yukarı doğru kıvırması ve hafifçe aşağı bakması gibi küçük hareketlerin, küçümseme ve tiksinti ifadesi olabildiğine dikkat çekti. Bu küçük hareketlerin, boşanma olasılığını %93,6 oranında doğru şekilde tahmin ettiğini belirtti. Edwards, bu durumun, sözlü ifadelerden çok, beden dilinin ilişkilerdeki derin anlamını ortaya koyduğunu vurguladı.

Küçümseme ve Psikolojik Etkileri

Küçümsemenin, diğer olumsuz duygulara kıyasla çok daha yıkıcı etkileri olduğunu ifade eden uzmanlar, bu duygunun, zamanla iltihaplanıp büyüdüğünü belirtiyor. Edwards, “Korku, mutluluk ve öfke gibi duygular geçici ve kontrol altına alınabilirken, küçümseme, fark edilmediğinde ve çözüm bulunmadığında, derin yaralar açar ve ilişkide kalıcı hasarlar bırakır,” diye ekledi.

Uzmanların Görüşleri ve Sonuçlar

Klinik psikolog Dr. David M. Schneer, 2019 yılında yayımladığı makalede, Gottman’ın bulgularını destekleyen önemli görüşler paylaştı. Schneer, tiksinti ve küçümsemenin, ilişkide tahrip edici etkileri olduğunu vurgulayarak, “Özellikle göz devirme ve ağız kenetleme gibi bilinçsiz hareketler, küçümsemenin açık göstergeleri olarak kabul edilir,” dedi. Bu davranışların, ilişkinin sağlıklı bir zeminde devam etmesini engellediği ve çiftlerin birbirlerine olan saygısını zedelediği ifade edildi.

Sonuç olarak, yapılan araştırmalar, küçümsemenin, ilişkilerdeki en ciddi sorunlardan biri olduğunu ve çiftlerin bu davranıştan uzak durması gerektiğini ortaya koyuyor. Empati ve saygıya dayalı iletişimin, sağlıklı ve uzun ömürlü birlikteliklerin temel taşı olduğu da gözler önüne seriliyor.

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0