Kıbrıs Meselesinde Yeni Dönem: Cenevre Toplantısında Federal Model Gündemden Çıkarıldı

Kıbrıs meselesinde yeni dönem: Cenevre toplantısında federal model gündemden çıkarıldı. Güncel gelişmeleri ve detayları öğrenmek için tıklayın.

Mayıs 1, 2025 - 13:06
 0  0
Kıbrıs Meselesinde Yeni Dönem: Cenevre Toplantısında Federal Model Gündemden Çıkarıldı

Kıbrıs Konulu Toplantıda Yeni Bir Çığır Açıldı

Mart ayında Cenevre’de düzenlenen ve uluslararası kamuoyunun yakından takip ettiği Kıbrıs konulu gayriresmi toplantıda, uzun yıllardır süregelen federal çözüm arayışlarının artık sona erdiğine işaret eden önemli bir gelişme yaşandı. Bu toplantıda, ilk kez olarak, federal modelin tekrar gündeme alınmaması ve tartışmalardan tamamen çıkarılması kararlaştırıldı. Böylece, 60 yılı aşkın süredir devam eden Kıbrıs meselesinde yeni bir döneme girildiği açıkça ortaya kondu.

Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının yeni vizyonu

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiler ışığında, 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantıda, Kıbrıs Türk tarafı, iki toplumlu ve iki kesimli federasyon modelinden resmi olarak desteğini çektiğini ve yeni bir çözüm vizyonunu ortaya koyduğunu açıkladı. Bu vizyon, iki devletli bir çözüm yaklaşımını esas alıyor ve Ada’da uzun süredir denenen federasyon temelli müzakerelerin, bölgedeki gerçeklikleri yansıtmadığı ve çözüm getirmediği düşüncesine dayanıyor. Aynı zamanda, bu yeni vizyonun Türkiye tarafından da güçlü biçimde desteklendiği belirtildi.

Ada Gerçeklerine Uygun Çözüm Yolu

Yeni vizyonun temelinde, Ada’da halihazırda iki ayrı devlet ve iki ayrı toplumun varlığı kabul edilerek, çözümün de bu gerçekliklere uygun olması gerektiği savunuluyor. Bu bağlamda, çözüm için resmi müzakerelerin başlaması öncelik haline gelirken, ilk adım olarak, Kıbrıs Türklerinin temel haklarının, yani egemen eşitlik ve uluslararası statüleri gibi haklarının uluslararası toplum tarafından kesin biçimde tanınması ve tescil edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

BM ve Uluslararası Çalışmalar

Ocak 2024’te, eski Kolombiya Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Konusundaki Şahsi Temsilcisi olarak atanmasıyla ilgili süreç başlatıldı. Holguin’in görevi, Ada’daki iki taraf arasında yeni resmi müzakerelerin başlatılması için ortak zemin arayışına odaklandı ve görev süresi altı ay ile sınırlı tutuldu. Bu süreçte, Holguin Ada’da çeşitli temaslar gerçekleştirdi ve görev süresinin sonunda BM Genel Sekreteri’ne kapsamlı bir rapor sundu. Ancak, bu rapor kamuoyuyla veya taraflarla paylaşılmadı.

Gayriresmi Toplantılar ve Çalışmalar

15 Ekim 2024’te, New York’ta gerçekleşen gayriresmi üçlü akşam yemeği sonrası, taraflar arasında yeni bir aşamaya geçildi. Bu toplantı, BM’nin ev sahipliğinde, Ada’daki liderlerin, Dışişleri Bakanlarının ve İngiltere Devlet Bakanı’nın katılımıyla gerçekleştirildi. 17-18 Mart tarihlerinde ise, Cenevre’de genişletilmiş formatta bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda, ilk defa federal modelin tartışmaya dahi açılmadığı, bunun yerine, Ada’nın gerçekleri göz önüne alınarak, iki halkın günlük yaşamını iyileştirmeye odaklanan alanlarda işbirliği yapılması kararlaştırıldı.

İşbirliği Alanları ve Ortak Çalışma Takvimi

Taraflar, yeni işbirliği projeleri kapsamında, yeni geçiş noktalarının açılması, Ada’nın mayınlardan arındırılması, çevre ve iklim değişikliği ile ilgili çalışmalar, güneş enerjisinden elektrik üretimi, mezarlıkların restorasyonu ve gençlik projeleri gibi alanlarda ilerleme kaydetmeyi hedefliyor. Ayrıca, önümüzdeki dönemde ikinci bir gayriresmi toplantının temmuz ayı sonunda düzenlenmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Bu toplantıda, kaydedilen gelişmeler gözden geçirilecek ve BM Genel Sekreteri’nin yeni bir Şahsi Temsilci ataması planlanıyor.

Türkiye’nin Tutumu ve Uluslararası Destek

Türkiye’nin, Kıbrıs meselesinde yürüttüğü tavizsiz ve kararlı politikalar, bu yeni gelişmelerin temelini oluşturuyor. Ada’daki iki halk ve iki devlet gerçeğini her fırsatta vurgulayan Ankara, BM Genel Sekreteri’nin bölgedeki gerçekliklere uygun tavsiyelerde bulunmasını memnuniyetle karşılıyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin, Avrupa Birliği ve diğer üçüncü taraflardan beklentisi, Rum tarafını desteklemeyi bırakıp, BM’nin çözüm sürecine aktif katılımını teşvik etmek ve uluslararası toplumun Kıbrıs konusunda gerçekçi adımlar atmasını sağlamaktır. Bu tutum, bölgedeki barış ve istikrarın temel taşlarından biri olarak görülüyor.

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0