Türkiye'nin Güvenlik ve Diplomasi Politikalarında Öne Çıkan Güncel Gelişmeler

Türkiye'nin NATO ve Bölgesel Güvenlik Rolü

TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye'nin, askeri güçleri ve gelişmiş savunma sanayii altyapısı sayesinde Avrupa güvenlik mimarisinde kritik bir rol oynamaya devam ettiğini vurguladı. Antalya'daki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Fidan, Avrupa-Atlantik güvenlik sisteminin temelini oluşturan NATO'nun, Türkiye'nin katkılarıyla güçlenmeye ve şekillenmeye devam ettiğini belirterek, "Türkiye, askeri kabiliyetleri ve savunma sanayi altyapısıyla Avrupa güvenlik mimarisinde vazgeçilmez bir aktör olmaya devam edecektir" dedi. Ayrıca, mevcut şartlar ve yeni jeopolitik dengeler ışığında bu mimarinin yeniden yapılandırıldığını dile getirdi.

Güvenlik İş birliği ve Ortak Sorumluluklar

Fidan, toplantılarda güvenlik alanında atılacak adımların gereksiz tekrar, ayrışma ve kopuşlara izin vermemesi gerektiğini vurgulayarak, "Tüm müttefiklerimizin bu hususlarda ortak hareket etmesi ve sorumluluk alması büyük önem taşımaktadır" dedi. Bu bağlamda, karşı karşıya olunan tehditler ve fırsatları detaylı şekilde değerlendirebildiklerini, dost ve müttefiklerle ortak çıkarlar doğrultusunda görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.

Güçlü bir iradeyle ihtiyaç duyulan savunma kabiliyetlerinin sağlanması konusunda büyük bir kararlılık mevcut olup, özellikle Avrupa ülkelerinin bu konudaki sorumluluklarını artırması ve Transatlantik yükümlülüklerin adil bir şekilde paylaşılması yönünde geniş bir mutabakat sağlandığını belirtti.

NATO ve AB İş birliği

Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin savunma sanayi alanındaki girişimlerini yakından takip ettiğini ve bu girişimlerin sadece NATO üyesi tüm ülkelerin katılımıyla anlam kazanacağını vurguladı. "Beklentimiz, savunma sanayi alanında gerçekleştirilen iş birliklerinin kısıtlamalara gitmeden, tüm müttefikler arasında tam ve açık bir şekilde yürütülmesidir" dedi. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin bu çabalarının, Türkiye gibi NATO’ya üye olmayan Avrupa ülkeleriyle tam entegrasyon sağlandığında amacına ulaşacağını ifade etti.

Bölgesel ve Küresel Güncel Konular

Fidan, toplantılarda gündemde olan bölgesel ve küresel meseleler hakkında da önemli bilgiler paylaştı. Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında, barışın tesis edilmesi adına yoğun diplomatik girişimlerin sürdüğünü ve Türkiye’nin her iki tarafla da güçlü ikili ilişkiler kurduğunu belirtti. "Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü her zaman destekledik. Savaşın sonlandırılması için müzakere ve diyalog en doğru yol olmaya devam edecektir" dedi. Ayrıca, Ankara’nın, İstanbul ve Antalya gibi şehirlerde müzakerelerin yapıldığına ve barışın sağlanması adına uluslararası toplumun elini taşın altına koyması gerektiğine değindi.

Fidan, Rusya ve Ukrayna liderlerinin ziyaretlerinin, barış için gerekli iradenin ortaya çıkmasının göstergesi olduğunu ve bu ziyaretlerin, taraflar arasında güven ve anlaşma ortamını güçlendirdiğini vurguladı. "Tarafların pozisyonları arasında uyum sağlanması, barış yolunda atılmış önemli bir adım olacak. Kişisel olarak, bu sürecin başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum" şeklinde sözlerini tamamladı.

Suriye ve Orta Doğu'daki Güncel Durum

Fidan, Suriye’deki istikrar çalışmalarına da değinerek, bu ülkenin yeniden inşası ve bütün vatandaşların güvenliği için uluslararası toplumun ortak hareket etmesi gerektiğini belirtti. "Suriye’nin istikrarı, bölgesel barış ve güvenlik açısından hayati önemdedir. Anlaşmalara uyulması ve ülkedeki bütün etnik ve dini grupların haklarının korunması, kalıcı barışın temelidir" dedi.

Riyad’daki ABD-Suriye görüşmesine de değinen Fidan, "Bu toplantı, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve normalleşme adımlarının atılması açısından önemli bir dönüm noktasıdır" şeklinde konuştu. Ayrıca, bölgedeki gerilimi artıran İsrail saldırılarının, Suriye’nin istikrarını tehdit ettiğine dikkat çekti ve uluslararası toplumun, Suriye’nin bütünlüğüne ve güvenliğine destek olmasının önemine vurgu yaptı.

Gazze’deki duruma da değinen Fidan, ateşkesin sağlanması ve insani yardım girişlerinin kesintisiz devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca, Hamas’ın ABD vatandaşı rehin Idan Alexander’ın serbest bırakmasının, bölgesel barış için önemli bir adım olduğunu belirtti ve bu çabaları desteklemeye devam edeceklerini açıkladı.

Diplomasi ve Uluslararası İş Birliği

Son günlerde yaşanan yoğun diplomasi trafiğine işaret eden Fidan, NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın, bu yoğunluğun en önemli unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, bu toplantıya ev sahipliği yaparak, NATO ve Avrupa Atlantik güvenliği konularındaki kararlılığını bir kez daha gösterdiğini ve gelecek yıl yapılacak NATO Liderler Zirvesi’nin de Türkiye’de gerçekleştirileceğini belirtti.

Fidan, Türkiye’nin, bölgesel ve küresel barış ve istikrarı sağlamak için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

İstanbul'da Gerçekleşen Barış Müzakereleri ve Suriye’deki Durum

Fidan, İstanbul’da planlanan barış müzakerelerine ilişkin soruları yanıtlarken, tarafların şartsız ve koşulsuz bir ateşkes konusunda prensipte anlaşmaya vardıklarını, fakat detaylar ve modalitelerde farklılıklar olduğunu belirtti. "Taraflar, görüşlerini uzaktan ortaya koyuyor. Bu nedenle, yüz yüze görüşerek, uzlaşma ve ortak çözüm yolu aranmalı" dedi. Ayrıca, ABD’nin politik tercihleri ile görüşlerin şekillendiğine dikkat çekti ve "Biz, bu sürecin devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Her iki tarafın da, barışa ulaşmak adına belli tavizler vermesi önemli" diye ekledi.

Türkiye’nin arabuluculuk rolü ve desteğiyle, YPG ve Suriye hükümeti arasında yapılan anlaşmaların, yeni Suriye’nin inşasında temel olmasını umduklarını ifade etti. Ayrıca, Suriye’de birden fazla silahlı gücün bulunmasının, ülkenin bütünlüğü ve güvenliği açısından sorun teşkil ettiğine değindi ve güvenlik, ekonomi ve siyasi istikrarın sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.